İçinde sıkışıp kalmış gibi hissettiğin zamanlarda, mutlaka içini ferahlatacak bir şey olduğunu ve senin onu görmeni beklediğini aklının bir köşesinde tut! Olumlu düşünmeye çalışarak değil, dikkatini olumlu olana çevirdiğinde kendiliğinden göz göze geleceğin parlak bir ışık gibi duruyor yakınında o ferahlık hissi.
Belki pencerenin kenarına yaklaştığında ‘burdayım’ dercesine seni kucaklayan gökyüzü, belki kalbinin bir köşesinde hep duran o umutlu hayal… Aldığın nefese şükrettiğinde duyduğun hafiflik hissi ya da sahip olduklarına ettiğin teşekkürün huzurlu hali…
Dön bir bak şimdi hayatına! Eksiklere değil, var olana odaklandığında hislerin nasıl? Bir anlık bile olsa kaygıdan, endişeden uzak kalmana ve anımsayıp defalarca teşekkür etmene sebep kimler, neler var hayatında?
Parlak güneşin altında buluşacağımız günler gelecek! ‘İyi’ dediğimiz ya da ‘kötü’ saydığımız neleri bıraktık ardımızda, bir düşünsene… Bunun geçmemesi için bir neden var mı sence? Bizce yok!
Geçecek! Özgürce attığımız o ilk adımda birbirimize daha sıkı sarılalım, daha çok ‘seni seviyorum’ diyelim diye… Her gün geçtiğimiz yolları ezbere değil, tadını çıkara çıkara yürüyelim, doğanın yenilenmiş ve tazelenmiş haline bakıp ona daha özenli davranalım diye… Yaşayarak öğrendiğimiz bu deneyim, yeryüzüne bizden bir armağan olsun diye… Geçecek!