Kışın dört duvar arasına sıkışıp kaldığını düşünürken yaz aylarını özleyip “Ah bir gelse de kendimizi bahçeye, balkona atsak” diyenlere bir önerimiz var. Kış mevsimi, sandığınız kadar sevimsiz değil. Onu renklendirecek olan, yaz kadar olmasa da içinizin ısınmasını sağlayan yine siz olabilirsiniz.
Bu cümleyi okuduktan sonra “Nasıl?” diye soranlar olduğunu duyar gibiyiz. Yanıt, aşağıdaki satırlarda gizli. Zaten uğurlamamıza az kalmış olan kış mevsiminin son zamanlarını doya doya yaşayıp kasvetten uzak kalmak da yanımıza kalan kâr olsun.
Evinizdeki en sevdiğiniz köşeyi belirleyin
Evinizdeki en sevdiğiniz köşeden başlayarak soğuk günleri gri ve tonlarından kurtarabilirsiniz. Örneğin salon pencerenizin önünde kendinize ait bir köşe varsa ve orayı çok seviyorsanız ya da mutfak masasından kendinizi kaldırmak istemiyorsanız etrafınıza bir bakın. En sevdiğiniz köşenize karar verdikten sonra evde kullanmadığınız ıvır zıvırları çıkarın ortaya çünkü zaman, saksı yapma zamanıdır.
Evet, yanlış okumadınız! İster boş ve atılmak için gün sayan kavanozları, ister kullanmadığınız bot ya da ayakkabıları, ister herhangi bir kutuyu değerlendirip saksı yapabilir evinizi renklendirebilirsiniz. Yaratıcılığınıza güveniyorsanız elinize geçen her türlü malzemeyi kullanıp rengarenk saksıları en sevdiğiniz köşenize sıralayabilirsiniz. Saksıların içlerine ille de canlı çiçek ekmenize gerek yok, yapma çiçeklerden hatta kuru dallardan bile koyabilirsiniz. Yeter ki doğayı çağrıştıracak ayrıntıları evinizden eksik etmeyin. Sonrası iç ferahlığı, sonrası güzellik…